İstanbul 7 Şubesi

Kanun teklifi, maaşlarda adaleti tesis etmeli, kamu görevlilerinin memnuniyetini artırmalı.

TÜİK tarafından Haziran ayı enflasyonunun yüzde 3,92 olarak açıklanmasının ardından Memur-Sen Konfederasyonu bir açıklama yayımladı. Açıklamada, kamuda yaşanan gelir dağılımı adaletsizliğine dikkat çekerek, en düşük memur maaşının 22 bin liraya yükseltilmesinin önemli olduğu vurgulandı. Gelir dağılımında adaleti sağlamak ve kayıpları telafi etmek için 22 bin liraya ilave olarak 6. Dönem Toplu Sözleşme’de hüküm altına alınan yüzde 6 artış ve gerçekleşen yüzde 10,90 enflasyon farkı ile toplamda yüzde 17,55 artış yapılarak en düşük kamu görevlisi maaşının 25 bin 860 TL’ye yükseltilmesi gerektiği belirtildi.

“Katsayılarda yapılacak düşük oranlı artış, diğer ödemeleri olumsuz etkileyecek, toplam gelirde negatif sonuç doğuracak, maaş/ücretlere oransal yansımayı azaltırken sorunları büyütecektir” denilen açıklamada, memnuniyeti en yüksek seviyeye çıkarmak için toplu sözleşme masasının yetkilisi olarak Memur-Sen Konfederasyonu ile birlikte istişare edilerek sürecin yürütülmesi gerektiği ifade edildi.

Açıklamada, alım gücünün yükselmesi ve gelir kayıplarının azaltılması için en etkin faktörün enflasyonun düşürülmesi olduğu dile getirilerek, şöyle denildi: “Yıllık ve aylık bazda düşük enflasyon hedefinin hayata geçmesi hâlinde, maaş/ücretlerdeki artış rakamsal büyüklükten öteye gidecek, alım gücü yükselecek, kayıplar engellenecektir. Nominal rakamların büyüklüğünü değil, reel alım gücünün büyüklüğünü dikkate almalıyız. Anlık ve önceden maliyetleri gider olarak yansıtan işverenler karşısında, maaş artışları 6 ayda bir gerçekleşen sabit gelirliler borçlanarak yaşamlarını idame ettirmektedirler. 7. Dönem Toplu Sözleşme öncesinde masaya ve taraflara zaman kaybettirmeyecek şekilde ‘1. dereceye 3600 ek gösterge’ ve ‘Kamu görevlisine kira yardımı’ hususu da Meclis tatile girmeden bu düzenlemenin içerisinde yer alarak sonuçlandırılmalıdır. Hem kamu görevlilerini ilgilendirecek kira yardımı hem de emeklilerin beklediği 1. dereceye 3600 ek gösterge zamana bırakılmamalı, gelir artırıcı, gider azaltıcı benzer uygulamalara yer verilmelidir. Mücadelemiz ve temennimiz, gelir dağılımında adaletin sağlanması ve çalışanlar arasında barışın tesis edilmesidir. Mühendis, müfettiş, şube müdürü, akademik personel başta olmak üzere kamu görevlilerinin ücret skalasındaki bozukluğun giderilmesi, alım gücünün yükseltilmesi, çarpıklığın düzeltilmesi, kamu personel sisteminin onarılması ve emeğin, birikimin, kariyerin hak ettiği konuma gelmesi için mücadelemiz sürecektir. Kamu İşvereni bu beklentilerden hareketle, Ağustos ayında başlayacak 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerini fırsat olarak görmeli, bütçe imkânı ve beklentiler üzerinden daraltıcı tekliflerle değil, güçlü ve büyük Türkiye hedefiyle uyumlu, gelir dağılımında adaleti sağlayan, Türkiye Yüzyılı’na yakışır teklifle masaya gelmelidir.”